Nihat Özdemir eleştirilere tek tek cevap verdi!


TFF Başkanı Nihat Özdemir, son dönemde futbol kamuoyunda yaşanan tartışmalar üzerine federasyona yönelik eleştirilere tek tek cevap verdi. Kulüpler tarafından yapılan suçlamaları asla kabul etmediklerini söyleyen Özdemir, kulüp başkanlarına seslenerek, "Futbol Federasyonu?nu bu tarz polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, bugün TFF'nin Riva'daki merkezinde basın toplantısı düzenledi. Özdemir, basın toplantısında 2019-2020 sezonuna ilişkin kamuoyunu meşgul eden konular başta olmak üzere gündeme dair değerlendirmede bulunarak, gerçekleştirilen projeler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Salonu'nda gerçekleşen toplantıya TFF Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Ertelenen Yeni Malatyaspor - Trabzonspor maçı Fenerbahçe yönetiminin ertelenmesine tepki gösterdiği Yeni Malatyaspor - Trabzonspor maçıyla ilgili konuşan Nihat Özdemir, "Elazığ ve Malatya'da hepimizi derinden yaralayan bir deprem meydana geldi. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza şifa diliyorum. Bu üzüntülü günlerimizde, aklımız, kalbimiz, dualarımız hep oradaki vatandaşlarımız ile birlikteydi. Futbol Federasyonu olarak, tüm yerel ve bölgesel futbol maçlarını erteledik. Bizim önceliğimiz, oradaki vatandaşlarımızın yaşadığı duygular ve güvenliğiydi. Federasyon olarak, maç ertelememiz için herhangi bir kulübün talepte bulunmasına gerek duymuyoruz. Öncelikle bunun bilinmesini isterim. Yöneticilerimiz sadece yeni Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor başkanlarını aramadı. Bölgede depremden etkilenen diğer kulüplerimizle de görüştük. Onlara ?geçmiş olsun' dedik, herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sorduk ve Yönetim Kurulu ile birlikte aldığımız erteleme kararımızı bildirdik. Sonrasında yapılan açıklamalar, ortaya atılan iddialar bizim dışımızdadır. Tüm maçları ertelerken, Malatya'da neden maç oynatalım? Bir yanda enkaz altından vatandaşlarımız kurtarılmaya çalışılıyor. Bir tarafta art arda artçı depremler meydana geliyor. Allah korusun, orada maç oynatsak, bir artçı olsa, insanlar panik olsa, sonrasında Allah korusun üzücü olaylar yaşansa, bunun hesabını nasıl verirdik! Ayrıca stadın fiziki şartları, deprem sonrası henüz tespit edilmemişken orada hemen nasıl maç oynatabilirsiniz! Biz o günlerde, vatandaşlarımızın acılarını paylaşırken samimiydik ve Federasyon olarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. O günlerde, erteleme kararı ile ilgili yapılan bazı yorum ve açıklamalar, beni ve Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımı çok üzdü" diye konuştu. "2 Eylül'de takım harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliyordu" Ara transfer döneminin tartışma konusu olan Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı ve Kulüp Lisans Kurulu'nun aldığı kararlara değinen Özdemir, "Federasyonumuz öncülüğünde kulüplerimizin UEFA ile birlikte yaptığı çalışma sonrası bir talimat ortaya çıktı. Sonrasında talimatla ilgili gerek Fenerbahçe, gerek Galatasaray, gerek Beşiktaş, gerekse Trabzonspor kulüplerimizin, hatta diğer takımlarımızın yoğun bir şekilde açıklamaları oldu. Önce; 1 Haziran'daki genel kurulumuzda statü değişikliği yaparak Kulüp Lisans Kurulu'nun yapısını değiştirdik, kurulumuz 7 kişiden oluştu. Sonra 28 Haziran'da bu talimat yürürlüğe girdi. Talimatta 3 yıllık bir plan ortaya konuldu. Bu süreçte Kulüp Lisans Kurulu, 18 kulübümüzün Başkan, yöneticileri ve CFO'ları ile seri toplantılar yaptı. Tüm tablolar, çalışmalar anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine sözlü ve yazılı olarak bildirildi. Hatta birçok başkanımız, Kulüpler Birliği'nin eski başkanı Fikret Orman başta defalarca 'Kurallara titizlikle uyacağız' açıklamasında bulundu. Ancak ne hikmetse zaman geçtikçe kulüplerimiz içinde oldukları ve beraber yürürlüğe soktuğumuz bu talimatın her detayını bildikleri halde bunu eleştiri konusu yaptılar. Oysa takvim netti. Mesela 28 Haziran'da talimat yürürlüğe girdiği gün 2 Eylül'de takım harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliyordu. Bunu kulüplerimizle yazılı olarak paylaşmakla yetinmeyip internet sitemizde ilan etmiştik. Ancak bu durum, sonradan ?Niye 2 Eylül'de ilan edildi?' diye maalesef tartışma konusu haline getirildi" şeklinde konuştu. Mustafa Cengiz'e cevap Özdemir, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in limitlerle ilgili eleştirilerine de cevap vererek, "Mustafa Cengiz'in açıklamalarını üzüntüyle izledim, hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz, tasvip edilmesi mümkün olmayan eleştirilerde bulundu. Öncelikle şu konuya kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum Kulüp Lisans Kurulu da tıpkı Tahkim, PFDK, UÇK kurulumuz gibi bağımsız hukuk kurullardan bir tanesidir. Federasyonumuzun kurulun uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değildir. Ancak kendisine bir konuda hatırlatma yapmak isterim. Israrla bazı kulüplerimize ayrıcalık yapıldığını söylüyor. Anlatayım Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı tüm kulüplerimizin katılımı, desteği ve katkısıyla hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün, ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüplerimiz biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit artırım talebinde bulunacağını da tüm kulüpler biliyordu. Her kulübümüzün, ilgili talimatın G maddesine göre artırım talebi yapma hakkı, H maddesine göre de kurulun gerekli başvurular halinde artırım yapma yetkisi vardı. Bu kapsamda, kurul talepleri değerlendirmiş bir karar vermiştir. Mustafa Cengiz'in bu hafta başında kulüplerimize neden ceza verilmediği konusundaki yaptığı açıklamalara gelince Bakın bu konuda da Cengiz'i aydınlatalım. Talimat çok açık. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, son bilanço çıkar, kurul inceler ve kararını verir. Eğer bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki sezon uygulanır. Bu nedenle ?Şu an niye ceza verilmedi, neden cezadan kurtarıldı?' demek doğru değildir. Cezaların net uygulanacağını buradan net bir şekilde yine ifade ediyorum. Mustafa Cengiz, ?15 Aralık'tan sonraki başvurular niye kabul edildi?' diye soruyor Hayır, öyle değil, bize yapılan başvuru 15 Aralık'ta Sonrasında kulüplerimiz başvuru için yaptıkları işlemleri transfer süresinin son gününe kadar sunmakla yükümlüdürler" açıklamasını yaptı. "Federasyonu polemiklerle kamuoyunun önüne atmasınlar" Özdemir, ara transfer dönemi için limit artırımı ile ilgili detayları da paylaşarak, "Talimatın EK 12, G Maddesine göre, takım harcama limiti artırımı için hedeflenen gelir artışı, sermaye artışı, UEFA gelirleri ve transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir artışları takım harcama limitlerinin artırılması için kullanılabilmektedir. Bu maddeler için Kurul'a başvuru tarihi transfer sezonu başlangıcından 15 Aralık tarihine kadardır. Ancak Talimatın EK 12, H Maddesine göre, G Maddesinde belirlenen limit artırımı şartlarının yerine getirilmesi halinde transfer dönemi kapanana kadar revizyon yapılabilmektedir. Nitekim transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası ya da transfer faaliyetlerinde ödenen bedeller, alım, satım ve kiralama işlemi sonucu mütemadiyen değişen oyuncu gider bütçeleri sebebi ile takım harcama limitleri her transfer işleminin ardından yeniden hesaplanmaktadır. Dönem başlarında ilan edilen limitler ancak hiç işlem yapılmadığı takdirde aynı kalabilecektir. Bu nedenle kulüp başkanlarımıza özellikle çağrıda bulunuyorum. Futbol Federasyonu'nu bu tarz polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar. Başkanlarımızdan rica ediyorum, sosyal medya üzerinden hareket ederek değil de talimatları okuyup inceleyerek eleştirsinler. Ve bizimle her türlü iletişim olanağına sahipler" ifadelerini kullandı. "Sonuç olarak Fenerbahçe transfer yaptı" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Başkan Vekili Semih Özsoy'un federasyonun kendilerine transfer yaptırmadığı yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak ise Özdemir, "Son dönemde federasyonumuzun kendilerine transfer yaptırmadığı ile ilgili eleştirileri oldu. Ama yaptılar Talimatlar çerçevesinde kurulumuz değerlendirdi, bir transfere izin verdi. Sonuç olarak Fenerbahçe transfer yaptı. Ancak biz Federasyon olarak, kulüplerimizin banka anlaşmalarına, transfer planlarına karışamayız. Daha önce bahsettiğim gibi, transfer dönemi içerisinde kurula sundukları işlemlerin kabulü, bağımsız Kurulun onayına bağlıdır. Kaldı ki kurulun kararlarına itiraz mercii Tahkim Kurulu olup, Tahkim Kurulu da nihai kararını vermiştir. Fenerbahçe Kulübü'nün talebini kısmen kabul edip 16 milyon lira eklemiş, diğer talebini de reddetmiştir" dedi. "Kulüplerimiz kendileri lehine olan kararlarda dahi mutabakat sağlayamıyorlar" "Bildiğiniz gibi; takım harcama limitlerinin yüzde 30'dan 40'a çıkmasıyla ilgili konu çok tartışıldı" diyen TFF Başkanı Özdemir, şöyle devam etti: "Naklen Yayın Gelirlerinin öngörülenden az olması sebebi ile 2019-2020 sezonu için takım harcama limitlerinde kabul edilen sapma miktarının artırılması Kulüpler Birliği Eski Başkanı Sayın Fikret Orman ve daha sonra Yeni Başkanı Sayın Mehmet Sepil tarafından talep edildi. Talimatımız EK 12, E. Maddesinde bulunan kabul edilebilir sapma miktarının 2019-2020 sezonu için yüzde 30'dan 40'a çıkartılmasını TFF Yönetim Kurulu 9 Aralık 2019 tarihli toplantısında kararlaştırmıştır. Aynı toplantıda, TFF Yönetim Kurulu 2019-2020 sezonunun talimatın ilk uygulanma yılı olması sebebi ile diğer talimat maddeleri konusunda kulüplerimiz ve Kulüp Lisans Kurulu tarafından verilen geri bildirim, ek izahat ve değişiklik önerilerini de değerlendirerek ilgili maddeler konusunda talimat değişikliği yapma kararı da almıştı. Yapılan talimat değişikliğini takiben, Kulüpler Birliği'nin talebine istinaden 20 Aralık 2019 tarihli toplantısında TFF Yönetim Kurulu talimat değişikliklerini iptal etti. Bunun nedeni, kulüplerin mutabakat sağlayamamasıdır. Aynı karar çerçevesinde faiz oranları ile ilgili değişiklik de iptal oldu. Daha sonra; ?Biz böyle bir talepte bulunmadık' diyen kulüplerimiz Tahkim Kurulu'na başvurdular ve Tahkim Kurulu başvuruları reddetti. Bu süreçte şunu anladık ki, maalesef kulüplerimiz kendileri lehine olan kararlarda dahi mutabakat sağlayamıyorlar. Bizler Türkiye Futbol Federasyonu olarak doğru olduğuna inandığımız her türlü kararı almaya devam edeceğiz." "Kulüplerimiz tarafından yapılan suçlamaları asla kabul etmiyoruz" Özdemir, "Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı konusunda gelecek sezonla ilgili şunu hatırlatmak isterim Biz bu yola çıkarken şunu hep söyledik. Bu talimatın daha ilk senesi Eksiklikler, aksaklıklar olabilir. Tartışma çıkan konular olabilir. Bu konuda teknik çalışmalar yapılıyor. Gerekli değerlendirmeleri masaya koyar, doğru olduğuna inandığımız değişiklikleri gerçekleştiririz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu nedenle biz kulüplerimiz tarafından yapılan suçlamaları asla kabul etmiyoruz Federasyon olarak kulüplerimizi eğer kurtarıyorsak; UEFA'dan ceza almasın diye kurtarırız, herkes bunu böyle bilsin" diye konuştu. Fenerbahçe'nin lisans bildirme saati başvurusu Fenerbahçe'nin transferlerin lisans bildirme saatinin 18.00'den gece 24.00'e alınması yönünde bir talebi olduğunu hatırlatan Özdemir, "Tahkim Kurulumuz bunu değerlendirmiş ve uygun görmemiştir. Burada kamuoyunun belki de atladığı bir detay var. Transferin 18'e kadar bildirilmesinin sebebi, Lisans Kurulu sizin başvurunuzu değerlendiriyor, hesaplamalarınızı yapıyor ama siz transferinizi, saat gece 12'ye kadar sisteme girebiliyorsunuz. Nitekim birçok kulüp 18'den sonra sisteme yeni transferlerini girdi. Nitekim transferin son günü 38 futbolcu alınmış. Bu saat daha geç vakitte olsa, Lisans Kurulu nasıl inceleyecek, nasıl hesaplamaları yapacak? Kurul yeterli süreyle birlikte bunları inceledi, onayladı, lisans izni verdi. Biz bu saati belirlerken kulüplerimizin daha sonra sıkıntıya düşmemesi için sözleşmeyi bildirim saatini 18.00 olarak belirledik" şeklinde konuştu. ZORLU OLAYI "Tüm kulüp başkanlarımızla her yerde görüşürüm" Nihat Özdemir, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile Zorlu Center'da gerçekleşen ve tartışma konusu olan görüşmeyle ilgili, "Ben Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir olarak, tüm kulüp başkanlarımızla, gerek federasyon, gerek Zorlu gerek başka bir yerde görüşürüm. Bunun bu kadar polemik yapılmasının kimseye bir faydası yok. Kamuoyunun gündemini böyle şeylerle meşgul edeceğimize, Türk futboluyla ilgili projelerin tartışılmasında fayda görüyorum" ifadelerini kullandı. VAR tartışmaları VAR Sistemi'nin yeni bir uygulama olduğunu vurgulayan Özdemir, "Riva'daki VAR Merkezi, teknik açıdan Avrupa'daki birçok ligden daha iyi. Operasyonu yürüten Hawk-Eye firması, hem UEFA hem de diğer üst düzey liglerle birlikte çalışıyor. Alt yapımızı Türk Telekom sağlıyor. VAR ve AVAR'ın yanında görev yapan operatör arkadaşlar, IFAB tarafından onaylı operatörler. İngiltere'de kapsamlı eğitimler aldılar ve IFAB tarafından sertifika verildi. Geçtiğimiz ay, MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp, VAR konusunda tüm detayları paylaşmasına rağmen, özellikle kulüp başkanları, yöneticileri veya futbol yorumcularının VAR konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını üzüntüyle takip ediyorum. Bu yüzden hem kendi camialarını yanlış yönlendiriyorlar hem de VAR'a zarar veriyorlar. Riva VAR Merkezi'ne, yayıncı kuruluşun maç çekimi esnasındaki tüm kamera görüntüleri geliyor. Yayıncı kuruluş ile yaptığımız toplantılarda hem kamera sayılarını artırdık hem de kamera açılarının daha iyi olması için çalışmalar yaptık. VAR, maç esnasında operatörü yönlendirir ve herhangi bir pozisyonu istediği kamera açısından inceler. VAR sistemi, maçı farklı kameralarla çekmez. VAR, sahadaki hakemin pozisyonu izlediği andaki görüntüleri ekrana getirir. Ofsayt çizgisi VAR odasından gelir. Bu tesiste, Avrupalı hakemler kamp yaptı. VAR odasında eğitim gördüler. Hepsi, çalışma ortamını ve sistemi överken, dünyanın en iyi merkezlerinden biri olarak gösterirken, bu gerçeği kendi ülkemizde kabul etmek istemeyenler var. VAR'ın bir protokolü var. Bunu biz belirlemiyoruz, IFAB belirliyor. Tüm dünya buna uyuyor. Hakemlerimiz de bu protokolün gereklilikleri ile VAR'ı kullanıyor. Evet, protokolde bazı güncellemeler, değişimler yapılabilir. IFAB, bunun üzerinde çalıştığını söylüyor. VAR protokolü sadece Türkiye'de değil, bunu kullanan her ligde aynı. Buna rağmen, kornerde, taçta, 2. sarı kartta niye VAR'a gitmedi tartışmaları yapılıyor. Bunlar yanlış! VAR'ın faydalarını hepimiz görüyoruz. İstatistikleri MHK Başkanımız paylaştı. VAR'ı daha iyi kullanmak için sorumlu arkadaşlarımız ve hakemlerimiz sürekli çalışıyor, eğitimler veriliyor. Bardağın hep boş tarafından bakılırsa, bu sisteme zarar veririz. Dünyanın her liginde hakemler hata yapar. Önemli olan bunu en az seviyeye indirmek. VAR, bu konuda, adı üstünde, en önemli yardımcı. Ancak her pozisyonda VAR devreye girmez. Hakemlere, MHK'nın ve UEFA'nın en önemli tavsiyesi ?Maçları VAR yokmuş gibi yönetin' demesidir. Bariz, net pozisyonlarda VAR devreye girer ve yanlış kararın doğruya dönmesini sağlar. Bir bilgi de ofsayt çizgileri ile ilgili vermek istiyorum. Bizde, üç boyutlu sistem kullanılıyor. Bu sistem, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi standardıdır. Birçok ligde, iki boyutlu sistem var. Ofsayt çizgilerini bile tartışıyoruz. Burada tartışılacak olan çizginin nasıl çizildiği değildir. Bir futbolcu mesela, ayağının ucuyla ofsayt oluyor. ?Böyle ofsayt mı olur' deniyor. İşte, IFAB, belki de bunu VAR protokolü içinde güncelleyecek. Çünkü özellikle İngiltere'de bu tartışmalar bu sezon çok yaşandı. VAR havuzunu da genişletiyoruz. Eğitimler devam ediyor. 2. Lig'de görev yapan tüm isimler tarandı ve mevcut kadroya 10 VAR, 3 AVAR eklenerek 50 VAR, 13 AVAR görev yapacak hale geldi. Bu sayı ileride daha da artacaktır. VAR'ı anlatmak ve geliştirmek tabii ki bizim görevimiz ancak futbol ailemizin içindeki tüm bireylerin de bu konuda bilgili olmasını, pozisyonlarla ilgili değerlendirmelerini sağduyuyla yapmalarını temenni ediyorum" değerlendirmesinde bulundu. VAR kayıtları açıklanacak mı? Nihat Özdemir, VAR konuşmalarının açıklanması yönündeki taleplere ise, "Bu konu, ülke federasyonlarının tercihine bırakılmıştır. Bir-iki ligde, eğitim ve bilgilendirme amaçlı konuşmalar yayınlanmış olabilir. Orada yapıldı diye, burada da yapmak zorunda değiliz. Üst düzey liglerde bu asla tercih edilmiyor. IFAB tarafından tavsiye de edilmiyor. Ligimizde bir kulübün talebini yerine getirir, diğerinin getirmezsek olmaz. O zaman her hafta her maçtaki VAR konuşmalarını yayınlamak zorunda kalırsınız. Böyle bir durumun yaşanması da mümkün değil. Futbol, sadece hakem kararlarının sonucu belirlediği bir oyun değil. Sahada mücadele eden futbolcular, kenarda emek veren hocalar var. Bu oyunu, sadece hakem üzerinden yorumlamak, konuşmak, hem onlara haksızlık hem de futbolumuza zarar veriyor" açıklamasını yaptı. AİHM'nin Tahkim Kurulu kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Tahkim Kurulu'nun yapısı ile ilgili aldığı karara da açıklık getiren Özdemir, "Çok önemli bir mesele... Mahkeme Tahkim Kurulumuzun bağımsızlığı konusunda karar verdi. Nihai gerekçeli kararı bekliyoruz. Bir kere bu başvuru 10 yıl öncesine dayanıyor. Gelinen noktada sadece bizi değil, tüm UEFA ülkelerini ilgilendiren bir konu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına devletin itiraz hakkı var. Süreci yakından izliyoruz, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımız, devletimizin kurumları, gerekse UEFA ve FIFA ile temastayız. Çözümünü bulacağız" dedi. "Türk futbolunu koruyalım" Ülkemizin önemli bir süreçten geçtiğini belirten Özdemir, "Futbolu seven, futbolla yatıp kalkan bir toplumuz. Onun için futbolu ülkemize zarar verecek noktada tartışma konusu yapmamamız gerekiyor. Bu nedenle tüm kulüplerimize sağduyu çağrısında bulunuyorum. Lütfen her konuşmamıza, her açıklamamıza dikkat edelim. Türk futbolunu koruyalım. Biz büyük bir aileyiz. TFF ailesi olarak birlik beraberlik içerisinde futbolumuz için tüm çabamızı gösteriyoruz. Ben ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım, hep birlikte bir aile olarak Türk futbolunu daha ileri noktaya taşımak için çalışıyoruz. 8 aylık bir Yönetim Kuruluyuz, önümüzde uzun bir süreç var ve her şeyin en iyisini yapacağımızı kamuoyuyla tekrar paylaşmak istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı. ?Göztepe-Beşiktaş ve Gençlerbirliği-Gaziantep maçlarıyla ilgili yazılar IFAB'a yazıldı? Gündemdeki konulardan Göztepe-Beşiktaş maçıyla ilgili siyah-beyazlı kulübün yaptığı başvurunun sorulması üzerine konuşan Özdemir, ?Ahmet Nur Çebi, Kemal Erdoğan'la birlikte bizi ziyaret etti. 7-8 yönetim kurulu üyesiyle birlikte gündemi konuştuk. TFF'nin bir çalışma sistemi var. Genel sekreter bunu niye cevapladı diyorlar. Bizim çalışma statümüz bu. İtiraz edebilirler. Bunu kendilerine anlattık ve anlayışla karşıladılar. Göztepe-Beşiktaş maçıyla ilgili müracaatları var. Bu bizim işimiz değil. Gelen müracaatı MHK değerlendirecektir ve şu anda değerlendiriliyor. 2 tane müracaat var. Ankara'da oynanan Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçı da var. IFAB'a bu konularla ilgili gerekli yazılar yazıldı. Bir karar verecekler ve bu kararı kamuoyuna açıklayacağız. Süreç devam ediyor? dedi. ?Mustafa Cengiz açık açık bizi suçladı? Açıklamalarında Mustafa Cengiz, Ali Koç ve Semih Özsoy'un isimlerini zikretmesiyle ilgili de konuşan Özdemir, ?Mustafa Cengiz'in, Ali Koç'un, Semih Özsoy'un isimlerini zikrettik. Bir yayında Mustafa Cengiz açık açık bizi suçladı ve ?Aynı şeyi biz yapsaydık, Nihat Özdemir bize ceza verecekti' dedi. İsmimi kullandı ve benim Rıdvan Dilmen'le yaptığım bir röportaja atfen bini söylediğini ifade etti. Rıdvan Dilmen de yayına bağlandı ve ?O programda federasyon başkanı sadece Galatasaray demedi. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray da bu hatayı yapsa beklemem cezayı veririm dedi' ifadelerini kullandı. ?Ha öyle mi' diyerek geçiştirdi. Bundan dolayı ismini zikrettim. 30'dan 40'a çıkma konusuna gelince, her kulüp bize geliyor. Burası zaten bizim değil, kulüplerin yeri. Kapımız sonuna kadar açık. Mümkün mertebe görüşmeleri yaparken, arkadaşlarımızı da görüşmelere davet etmeye çalışıyorum. Ben bir iş adamı olarak, bilanço bilen bir insan olarak, eğer talimatlar yayınlamışsam ve gelirleri yüzde 13 azaltıyorsam, bu kulüplerin gelirleri düştüğüne göre, harcama limitlerini artırabilirdik. Bilanço tekniğini bildiğim için bunu normal gördüm. Fikret Orman da bunu istedi, yanında Adil Gevrek'le geldiler. Mehmet Sepil de istedi. Bunu başka yerlerle de görüştüm. Bir finans kuruluşunun başkanı, ?Bu yıl ilk yıl. Deneme yanılma yılı. Yapabiliriz' dedi. Kulüplerimiz bilançolarını kendileri biliyorlar. Sene sonunda ne olacağını da biliyorlar. İhtar mı alacaklar, kadro kısıtlaması mı, puan silme mi olacak, bunun hesabını yapıyorlar. Biz de bunu yaptık, neler işittik. Ali Koç çıktı bir talebimiz olmadı dedi, Çebi de aynı açıklamayı yaptı ve 18 kulübün 15'i eski sisteme dönülmesi yönünde yazılı talepte bulundu. Biz de hata yapabiliriz. Hata yaptığımızı anladık ve oybirliğiyle aldığımız kararı oybirliğiyle iptal ettik? ifadelerini kullandı. ?Yönetim kurulları borçtan mesul olmalı? Ayakta maç seyretme konusunun 6222 sayılı yasada olduğunu söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, ?Ayakta maç seyretmeyi TFF olarak biz çıkarmadık. 6222 sayılı yasaya bazı ek maddeler getirildi. Ayakta da seyirci olabilir maddesi getirildi. Devletin çıkardığı bu yasayı biz de talimatlarla uygulamak istedik. Bunu ilk Göztepe istedi. Statlarda sağlanan disipline inşallah bir zarar gelmez. 20. maça geldik ve eskisi gibi tribün kapatma olmuyor. Sadece blok kapatma var. Ama daha fazla seyirci ve daha fazla gelir için böyle bir uygulama istediler, biz de uygulamayı başlattık ve çalışmalar devam ediyor? dedi. Göztepe-Beşiktaş ve Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçlarıyla ilgili MHK'nin IFAB'a yazı yazdığını yineleyen Özdemir, ?IFAB inceliyor. Kritik bir karar. Bunun hızlandırılması için talepte bulundum. Ayın 20'sinde yönetim kurulu kararımız var. Birkaç gün içinde tahmin ediyorum ki bir karar alırız. Sadece Göztepe-Beşiktaş maçı değil, Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçıyla ilgili de talep var. Kulüpler Birliği Yasası için Cumhurbaşkanımız ve bakanlığımızın da hazırlık için talepleri var. Ankara'da bir çalıştay gerçekleşti. Oldukça da verimli geçti bu çalıştay. Lisans kurulunu rahatlatacak, ?Yönetim Kurulları göreve geldiği zaman kendi yaptıkları borçtan mesuldür' maddesinin getirilmesini istiyoruz. Bakanlık ve kamuoyu da bunu istiyor. Hazirana kadar bu yasanın meclisten çıkacağını düşünüyoruz? diyerek bu mali konularda kulüp yönetimlerinin sorumluluk alması gerektiğini söyledi. ?Her şeyimiz şeffaf, bilgi sızsa ne olur? Daha çok bağıranların hak alması gibi bir durum olmadığını ifade eden Nihat Özdemir, ?Daha çok bağıran hak alıyor gibi bir durum yok. Kim ne derse desin biz bakmıyoruz, bağımsız kurulların aldığı kararlara bakıyoruz. Bağırıp hak alan kimseyi göremedik. Bütün bağıranlara gerekli cevapları dostane olarak vermeye çalıştık? dedi. Ali Koç'un TFF'den bilgi sızdırılmasıyla ilgili yaptığı açıklama hakkında da konuşan Özdemir, ?Ali Koç'un bilgi sızdırılmasıyla ilgili lisans kuruluyla ilgili açıklaması var. Burada 7 arkadaşımız var. Bu 7 kişi oturup bir anda çalışmıyorlar ki. Bu kişilere yardım eden 20'ye yakın arkadaş var. Bu kişilerden birisi bir şey söylemiş olabilir. İşin başından bugüne kadar bizi rahatsız eden hiçbir şey olmadı. Bizim her şeyimiz açık ve şeffaf. İsteyen gelir takip eder. Mehmet Sepil Bey'e de dedik ki, ?Bir temsilci gönderin, yönetim kuruluna katılsın. Biz de sizin toplantılarınıza gelelim'? açıklamasını yaptı. ?Toplantı yaptık, 13 kişi ?İşim var' diyerek gitti? Sezon başında Kulüpler Birliği ile Riva'da yapılan toplantıyı hatırlatan Nihat Özdemir, ?Biz sezon başında Kulüpler Birliği ile burada toplantı yaptık. Fikret Orman bana dedi ki, ?MHK'yi de davet edelim. Bu seneki hakem atamaları nasıl olacak, VAR uygulamaları nasıl olacak bir anlatsınlar.' Bana da bilgi verdiler toplantıda. Zekeriya Alp, Oğuz Sarvan ve VAR Başkanı Barış Şimşek geldiler, sadece 5 tane kulüp başkanı kaldı. ?İşim var' diyen gitti. Adamlar 1 saate yakın, yapacakları uygulamaları anlattılar. 13 kişinin işi vardı gitti. Her maçtan sonra ?Burada niye VAR çağırmadı' diye soruyorlar. Dinleseydin sezon başında bilirdin niye çağırmadığını. Bu ay yine Kulüpler Birliği toplantısı var. Yine çağırdılar bu ekibi. Ben de '18 kulüpsünüz, yine birilerinin işi çıkabilir ama vekili olacak burada' dedi. Ayın 11'inde yine bir toplantımız olacak. Ayın 11'inde saat 12'de toplantımız burada başlayacak. Biz diyalogdan yanayız. Ali Koç ?Bunların hukuk müşaviri de yok' dedi. Koç gibi hukuk müşavirimiz var. Bir arkadaşımız vardı ve ayrıldı ama yerine çok iyi bir arkadaşımız geldi? dedi. Statlardaki akreditasyon uygulama sınırlarıyla ilgili düzenlene yapabileceklerini de söyleyen Özdemir, ?Geçen sezon hepinizin bildiği gibi, maçlar sırasında teknik direktörler, yardımcı antrenörler için bir çizgi çekildi. Bunların çok ihlalini yaşadık. Hakemler rahatsız oldular. Karşı takımların teknik direktörleri, futbolcuları çok rahatsız oldular. Koridorlarda birçok sıkıntı yaşandı. Bu sene başında disiplin getirdik. Geçen seneye göre yok denecek kadar az bir sorun yaşandı. 20 hafta geride kaldı, böyle olaylar yaşanmadı. Burada da kulüp başkanlarının, yöneticilerinin açıklamaları için bazı yerler planladık. Buralarda bazı aksamlar olduğunu gördük. Bu konuyla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyoruz? diyerek sözlerini sürdürdü. ?Zorlu'ya her kulüp başkanı geldi ama biz açıklamadık? Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un ?Kazandığımız zaman hakemlere ertesi hafta görev verilmiyor' sözlerinin de hatırlatıldığı Nihat Özdemir ?Zorlu buluşması buydu. ?IFAB'dan bilgi aldık' diyor. Bazı dinledikleri yerler var ama maalesef bunlar yanlış. Sen bunları düşünüyorsun ama gerçekler budur. Zorlu buluşması, ?Bu hakem niye olmadı' açıklamasıdır. Rahatlasın diye bu açıklamaları yaptık. Sonra o ofise başka kulüp başkanları da geldi. Ama bunların hiçbirini kamuoyuna vermedik. Değerli yazar arkadaşın önüne de bu evrakı koydular, o da yazdı. Hiç üzülmedim. Haram lokma geçmediği için rahatım. Gördük ki, bunu yapmamamız daha uygunmuş. Bu kez herkes görsün diye Zorlu'daki restoranın ortasında yaparız. Orada neler olduğunu gösterdik kendisine. Bu hafta Trabzonspor-Fenerbahçe maçının hakemine görev verilmedi. Ama hakemlerimize o kadar yoğun görev düşüyor ki. Bu hafta 7 gün maç vardı. 2 hafta boyunca her gün maç olacak. Orta hakem, 2 yardımcı hakem, 1 dördüncü hakem, VAR ve AVAR'ı düşündüğünüz zaman MHK'nin yükü çok zor. Ama kendilerinden memnunuz. Gençleştirme projesine başladılar ve yürütüyorlar. Biz destek olalım, yeni Cüneyt Çakır'lar, yeni Hüseyin Göçek'ler yetiştirelim? dedi. Basketbol Federasyonu'nun ve Euroleague'in hakemlerle ilgili hata olması halinde yaptığı uygulamayla ilgili de konuşan Özdemir, ?Basketbol Federasyonu'nun uygulaması ve Euroleague'in açıklamaları oldu hakemlerle ilgili. Bizlerde de var. Mesela bir hakem bir sonraki haftada maç almazsa, yüzde 90 olarak hata yaptığı içindir. Bu uygulama için bizim olduğu kadar MHK'nin de görüşünün alınması gerekiyor? ifadelerini kullandı. ?Kendisinin yerinde olsam kalemimi kırardım? Hafta sonunda hakkında çıkan ?İstifa' söylemlerine de açıklık getiren Özdemir, ?Ben birçok görevlerde bulundum. Bu benim belki de, kuruluş bakımından 7 ya da 8. başkanlığım. Spor kulübü başkanlığı da yaptım. Ben TFF başkanlığı kadar zor bir görev görmedim. Fenerbahçe, Beşiktaş başkanı olmak daha kolay. Camia ne istiyorsa çık ona göre konuş, karşıdaki sana ne derse desin. Ama burada bir karar alıyoruz, bir kısım memnun, bir kısım değil. Bu da beni zaman zaman üzüyor ve ?Nereden geldim ben bu göreve' diyorum. Ama Genel kurul beni bu göreve layık gördü. Pazar günü bir arkadaşımız sosyal medyaya yazmış. Pazartesi günü de içimizde bulunan bir arkadaşımız da oltaya takılmış. Ama ben bunları umursamadım. Sonra da baktık ki ortalık karışıyor, herkes aramaya başladı, resmi bir açıklama yapalım dedik. Biraz evvel dediğim gibi, bir karar alıyoruz ama X kulübün başkanı beni arayıp ?Sosyal medya yıkılıyor' diyor. Umurumda değil. Ama o arkadaşlar sosyal medyaya bakarak kendilerini yönlendiriyorlar. Hangi kaynak olmuş olmamış, benim umurumda değil. Bence onlar utansınlar doğru bir kaynaktan haber almadıkları için. Ben kendisinin yerinde olsam kalemi kırar bu işi bırakırdım ama maalesef bugün yine Posta Gazetesi'nde yazısını yazmış? açıklamasını yaptı. ?Çok önemli bir kadromuz var? TFF'de çok iyi bir kadroya sahip olduklarını söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, ?TFF'de geçen dönemde ben yardımcıydım. 15 üyenin 5'i eski yönetimde vardı. 10 yeni arkadaşımız şereflendirdi bizleri. Altyapımız var, profesyonel kadromuz var. Çok tecrübeli ve birikimli arkadaşlarımız var. Tecrübeli hukukçumuz var, Mehmet Baykan. Devleti, hukuku ve yasayı bilen bir arkadaş. Tam olarak yüzde 100 değiliz. Elimizden geldiğince ben, yönetim kurulu arkadaşlarımız, bu gemiyi doğru şekilde yüzdürmeye çalışıyoruz. Milli takımlar bizim en önemli göstergemizdir. Bunun dışında başarılı olduğumuz ve başarısız olduğumuz bölümler var? dedi. ?Malatya çok güvenliyse, takımı ertesi gün neden Antalya'ya götürdüler? Elazığ'da yaşanan depremin ardından Yeni Malatyaspor-Trabzonspor karşılaşmasının ertelenmesiyle ilgili yaşanan polemikler hakkında da konuşan Nihat Özdemir, ?Malatyaspor'la arkadaşlarımız görüşme yaptı, doğrudur. Ama Malatyaspor'un o maçı neden oynamak istediğini anlamadım. Stada ambulans dahi yollayamazdık. Bütün ambulanslar yaralı taşımakta, enkaz altından insan çıkarmaktaydı. Bir kulüp hiç ilgili olmamasına rağmen bu konuya girdi. Bu maçı erteliyorlar, cezalı olan arkadaşı affedecekler ve bu futbolcuyu bizim maçta oynatacaklar dediler. Kulüp başvurdu ancak o başvuru reddedildi, o futbolcu da o maçta oynayamadı. İnsanlar kendi takımlarıyla ilgileneceklerine, kendi taraftarlarını bu şekilde yönlendirmeleri doğru değil. Maçın ertelenmesi belli olduktan sonra, Malatyaspor ertesi sabah bütün takımla beraber neden Antalya'ya gitti, neden Malatya'da kalmadı. Adil Gevrek'e soralım, çok güvenli bir yerse, kendi mi götürmek istedi futbolcuları Antalya'ya yoksa futbolcular mı gitmek istedi?? diyerek yaşananlara açıklık getirdi. ?Yıldırım Demirören ?Futbol hatalar oyunudur' derdi? TFF'de görev yapan herkesin formasını çıkarıp üzerinde Ay-Yıldızlı formayla çalıştığını söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, ?Görev yapan arkadaşlarımız formasını çıkarıp Türk futbolunun sıkıntılarına çözüm bulmaya çalışıyor. Hiç unutmam, VAR sistemi getirilirken kendi aramızda çok tartıştık, başkanımız da Yıldırım Demirören'di. Çok karşıydı buna. Hatta kendisi ?Futbol bir hatalar oyunudur' der. Hata derken, bu hatalar kulüp başkanından başlar. Onlar da hata yapabilir, teknik direktör de, oyuncular da, hakem de hata yapabilir. Bizler de verdiğimiz kararlarda hata yapabiliriz. Bunu kabul ediyoruz. Hata olmuş olabilir ama bunun ismi bir hakem hatasıdır. Ayağının altından topu kaçırıp gol yiyen kaleciler var. O maçtaki karar, hakem hatasıdır? dedi. Kulüplerin yaptığı anlaşmalarda ücret konusunda alt-üst limit olup olmayacağıyla ilgili de konuşan Özdemir, ?Biz önümüze konulan evrakla sorumluyuz. O evrakta eğer bir hata varsa, ona göre hareket ederiz. Eğer lisans kurulundan uygun olmayan anlaşma olduğuna dair bir ifade gelirse, başka liglerde olduğu gibi bir karar alabiliriz. Ama doğrusu o mudur değil midir bilemeyiz. Biz önümüze koyulan evrakla ilgili konuşuruz? diyerek sözlerine devam etti. ?Atatürk Olimpiyat Stadı'nı çok iyi hale getiriyoruz? Spora siyasetin karışıp karışmamasıyla ilgili soruyu yanıtlayarak sözlerini sürdüren Nihat Özdemir, ?Bu konudan hicap duyuyorum. Cumhurbaşkanımızı ziyarete gittik. Kulüpler Birliği Başkanı, 18 kulübün temsilcisi, ben, Mehmet Baykan, Hamit Altıntop ve Spor bakanımız vardı. Herkes sıkıntılarını anlattı. Cumhurbaşkanımız da, ?Hepiniz seçilmiş önemli insanlarsınız. Sorunlarını dertlerinizi kendi aranızda tartışın, anlatın ve yürüyün. Ama siyaseti hiçbir zaman spora karıştırmayın. Beni de karıştırmayın, başkasını da karıştırmayın? dedi. Elimizden geldiğince siyaseti futbola sokmamaya çalışıyoruz. Biz özerk bir federasyonuz ama tabii ki aldığımız bazı mali kararlarda devletin yetkilisiyle oturup konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz? dedi. 30 Mayıs tarihinde Şampiyonlar Ligi Finali'nin oynanacağı Atatürk Olimpiyat Stadı'yla ilgili de konuşan Özdemir, ?Stadyumun ne halde olduğunu herkes biliyordu. Bu stadı en iyi duruma getirdiğimizi sizlere de göstermek istiyoruz. Bu konuda bir basın gezisi yaparak son durumunu göstermek istiyoruz? diye konuştu. Yardımcı: ?Hukukçular çıkan kararı kınama olarak değerlendirdi? A Milli Takım futbolcularının asker selamı vermesiyle ilgili açılan soruşturma üzerine konuşan TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, ?Bugünler hepimiz için çok zor süreçler. Ülkemiz çok zor süreçlerden geçiyordu. Ülke olarak bu zor günleri atlatmak için kenetlenen birlik ve beraberliği sağlayan bir ülkeyiz. Milli futbolcularımız da o günlerde hepimiz için çok anlamlı galibiyetler aldılar. Bu zaferi, milli birlik, beraberlik coşkusunu dışarıya vurma anlamında asker selamı ile bunu pekişirdiler. Maalesef batı medyası bunu negatif bir propaganda ve bazı ülkelerin bakanların talebiyle milli futbolcuların, TFF'nin cezalandırılmasıyla ilgili UEFA üzerinde büyük bir baskı oluşturuldu. UEFA bir soruşturma açtırdı, zehir zemberek çok sert bir müfettiş raporu aleyhimize çıktı. TFF olarak bunu çok ciddi ele almamız gerekiyordu. Asker selamının bizleri, ülkemizde önem ve anlamını anlatmak için çok önemli çalışmalar yaptık. 3 hafta içinde 5 kere Madrid, Varşova ve Cenevre'ye gittim. Futbol tabiriyle sıkı markaj içerisinde bulunduk. UEFA'nın prosedüründe olmayan, duruşma talep ettik. Bu konuyu çok samimi, dürüst ve önemsediğimizi anlatmak için başkanımız da bizi yalnız bırakmadı. Bir sosyolog, Hakan Çalhanoğlu ve Cenk Tosun, çok güzel bir savunma yaptılar. Duygularını anlattılar. Bu cezanın alınması bizim için çok bizi çok derinden üzerdi. Futbolcularımız, bunu hak etmemişti. Çok güzel bir savunma yaparak, çok sert ortaya çıkan raporu UEFA ve disiplin kurulu üyelerine çok güzel bir şekilde, profesyonel ve samimi bir şekilde anlatarak onları ikna ettiğimize inanıyoruz. Başından beri söylediğimiz gibi herkesin müsterih olması gerektiği konusunda düşündüğümüz bir karar çıktı. Bizdeki hukukçular kınama olarak değerlendirildiler. Bir uyarı ile geçiştirdik. Para cezasını tribün olaylarından dolayı aldık. Çok şükür dosyayı böyle kapattık. Biz süreci götürürken attığımız adımları paylaşmadık. Ama Cumhurbaşkanımız bu konuyla çok ilgilendi ve spor bakanımız başka olmak üzere, zamanında bütün bilgilendirmeleri yaptık. Milli takım futbolcularımızın hiçbir şekilde ceza almalarını istemedi. Biz de gerekli bilgilendirmeleri yaptık kendilerine? açıklamasını yaptı. UEFA'nın kulüp lisans konusuyla da yakından ilgilendiğini söyleyen Yardımcı, ?Kulüp lisans konularını görüşürken, tarihinde ilk kez UEFA, TFF ile birlikte çalışarak, bir kalkan gibi kullanmak istedi. UEFA tarihinde bir ilk olmuştur bu. Bizim kriterleri, denetleme sürecini yılda 2 kez anlatmak zorundayız. İnşallah iyi yönetimler devam eder ve başımız ağrımaz. Kulüplerimizin her zaman UEFA müsabakalarında olması için gayret sarf ediyorlar ve bu konu onlar için çok önemli? diyerek sözlerini tamamladı. Bahçıvan: ?Hakemlik meslek lisesi açmak istiyoruz? Nihat Özdemir ve Servet Yardımcının ardından Yılmaz Büyükaydın, Erdal Bahçıvan ve Erhan Kamışlı da söz aldı. Gerekli konulardaki açıklamaları başkan Özdemir'in açıkladığını ifade eden Yılmaz Büyükaydın, ?Görevimiz itibariyle alt liglerden sorumlu başkan vekiliyim. Bütün müsabakalar oynanmadan önce bütün kulüp başkanları yöneticileri bizlere ulaşıyor, kendileriyle görüşüyoruz. Alt ligler, Süper Lig'den daha zor. Ekonomik ve tesis anlamında istediğimiz seviyede değiller. Bunların mali yapılarını, tesis yapılarını düzeltmeye çalışıyoruz. Bu liglerde daha fazla hakem hatalarıyla karşılaşabiliyoruz. Süper Lig'de uygulanan sprey kullanma durumunu, 21. hafta itibariyle 2. ve 3. Liglerde başlattık? dedi. Hakemlik kadar tartışılan başka bir meslek olmadığını söyleyen Erdal Bahçıvan, ?Hiçbir meslek yok ki hakemlik kadar tartışılsın. Pazartesiden cumaya kadar tüm kamuoyunun farklı ortamlarda tartıştığı en önemli konu hakem. Artık protokol aşamasına geldiğimiz, hakemlik meslek lisesi noktasında bir çalışmamız var. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da yoğun isteği ve arzusu var bu konuda. Dünyada örnek olacak bir uygulama olacak bu. Gençleri eğitebilirsek, hakemlik konusunun da temellerini daha sağlam atacağız. Uluslararası boyuttaki her türlü formasyonu da sağlayacağız? diye konuşurken, Erhan Kamışlı da kulüp lisansıyla ilgili bilgi verdi. Gündemdeki konuyla ilgili konuşan Kamışlı, ?Bu sene öğrenme süreciydi. Bu süreci ilk yarıda başarılı geçirdiğimizi düşünüyorum. Yönetmeliklerle ve kurallarla götürmeye çalıştık. Buna benzer bir sistem İspanya'da birkaç yıldır var. Avrupa'nın diğer ülkelerindeki sistem biraz daha farklı. Ekibimizle İspanya'yı ziyaret ederek bunu geliştirmek olacak. Amacımız mali disiplini sağlamak. Biz kulüplere harcama limiti verirken, bunu harcama kapasitesi var mı yok mu buna bakıyoruz. Kulüplerde ve bizde bilgi eksikliği vardı, düzeltmeler yaptık. Bu sene transferler adet olarak çok ama maliyet olarak azdı. Amaç Türk futbolundaki mali yapıyı iyileştirmek olacak. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hiçbir kulübe ayrıcalık yapmadık, yapmayacağız da. Bizim buradaki rengimiz kırmızı-beyaz, kimsenin taraftarlığı yoktur? açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından toplantı sona erdi. Bozhan Memiş - Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu *